Fetişizm

Fetiş ya da fetişizm kelimeleri günlük akış içinde bilmeden farkında olmadan bazen espri olarak bazen de hakaret olarak sıklıkla kullanılır fakat çoğu kez anlamı da tam olarak bilinmez.
Fetiş aslında cinsel anlamı olmayan ama sürekli ve tekrarlayıcı biçimde cinsel doyum ve istek için kullanılan nesnelere denir. Bu nesneler bazen cansız olabilir, yada bedenin aslında cinsel olmayan bir bölümüyle ilgili olabilir. Bir çok kişi için bu geçerlidir. Kişinin üstündeki giysi, saçları, elleri cinsel istek başlatabilir. Fakat fetişizm söz konusu olduğunda sürekli tekrarlayıcı ve saplantılı bir biçimde hem davranış hem de hayallerde yalnızca o nesnenin cinsel istek ve doyum için kullanılması anlamına gelir.

Normal şartlarda cinsel isteği başlatan bedenin bir bölümü veya bir nesne olsa da cinsel isteği sürdüren kişinin kendisiyken fetişizm söz konusu olduğunda kişi ortadan kalkar ve tüm cinsel istek ve doyum sadece o nesneye veya bedenin bir bölgesine atfedilir.DSM5’te fetişizm , parafililer yani cinsel sapkınlıklar başlığı altında yer alır ve tanı kitabında bu şekilde tanımlanması ve bir bozukluk olarak kategorileştirilmiş olmasına rağmen fetişizm her zaman bir bozukluk olmayabilir. Kendilerine sapık denilmesinden çekindikleri için kişiler genellikle eşleriyle ya da terapistleriyle dahi bu durumu paylaşmaktan çekinseler de kendi içlerinde bu durumdan keyif duyarlar ve fetiş nesneleriyle olan bağlarını sürdürmek isterler. Ne zamanki cinsel uyum ve doyum için bu fetiş nesnesi dışında bir uyum ve doyum kalmamışsa ,birlikte olmak için başka seçenek kalmamışsa, partner bundan rahatsız olmaya ve istememeye başlamışsa o zaman burada bir sorun vardır diyebiliriz. Bu noktada kişi kendi kendini gizlice bu anlamda doyurmaya çalışır.
Fetişizm nesnesi  aklınıza gelebilecek her nesne olabilir fakat en sık rastlanan nesneler ayaklar ve ayakkabılardır diyebiliriz. Özellikle topuklu ayakkabı ilk sırayı alır. Bunun devamında jartiyerler, iç çamaşırları, farklı kumaş ve yapıdaki kostümler gelmektedir. Beden bölgelerine bakacak olursak ayakları takip eden nesneler burun, kulaklar, eller, büyük ya da küçük göğüsler olabilir. İpek, saten çarşaflar, metalik ya da deri kıyafetler.
Bazı insanlar için bedende eksik olan bir uzuv bile fetişizm olabilir. Yine bazı tıbbi cihazlar cinsel haz yaratabilir.
Fetişizmin homoseksüellikle karıştırılan bir yönü vardır ki bu da genelde erkeklerde görülür. Karşı cinsin kıyafetlerini yada ayakkabılarını giymek cinsel uyarım ve haz sağlar. Ancak burada önemli bir nokta var ki bu durum cinsellik bittiği anda bu nesneler normal yaşamda kullanılmamalı.
Fetişizmin nedenleri hakkında kesin bir bilgi olmamakla beraber Freud tarafından yapılan tanımda çocukların gelişimsel evrelerinde özellikle anal dönemde bazı nesneler cinsel uyarıcı olabilir ama çocuk bunu bildiğimiz cinsel istek olarak kullanmaz. Örneğin göğüslere çok odaklı ve istekli bir çocuk varsa ve bu sebeple çocuk yargılanıp bastırılırsa bu baskı bir süre artarak devam edere çocuk bu ilgiyi göğüslerden alıp ayakkabıya, bir kıyafete , veya başka bir nesneye verir. Bu bastırma ergenlikte de devam edecek olursa birey artık bu nesneleri birer kalıcı cinsel obje olarak kullanır.

Günümüzde fetişizm ya da herhangi bir fetiş nesnesi olmadan da gayet doyum sağlayarak cinsellik sürdüren bireyler de vardır. Fetiş nesneleri cinsel hayatın bir rengi bir fantazisi olarak gören ve kullanan bireyler de vardır. Dolayısıyla tüm bu insanları hasta ya da sapık olarak damgalamak doğru değildir. Ancak bu durum tüm yaşantısını doldurmuş, partneriyle bu durumdan dolayı sorun yaşıyorsa
ya da fetiş nesneleri olmadan bir cinsellik gerçekleştiremeyecek hale gelmişse, günlük hayatının çoğunu bu tür eylemler dolduruyorsa işte o zaman fetişizm bir sorundur ve tedavi edilmesi gerekir.
Eğer iş ve aile yaşamı olumsuz etkilenmeye başlamışsa o zaman bir psikiyatr ve psikolog desteğiyle yardım alınarak davranışçı terapi ekolünden fayda sağlanabilir.