Öfke Kontrolü Nasıl Sağlanır? | Terapi Evreni
Öfke Kontrolü Nasıl Sağlanır?


Bir araştırma şirketinin 2018’de yaptığı araştırmaya göre Türkiye 140 ülke arasından en öfkeli 6. ülke olarak tespit edilmiş. Belli ki öfke bizim büyük bir problemimiz.
Bir şeye duyulan aşırı arzu, engellenmişlik, anlaşılmama, haksızlığa uğramak, genetik olarak yatkınlık, beynin bazı bilgelerindeki anomali ya da hormonel bazı dengesizlikler, yetiştirilme biçimi, içinde yaşadığımız ortam ve daha pek çok biyolojik, sosyolojik, fizyolojik etken bir şekilde öfkelenmemize yol açıyor. Tabi her öfke sağlıksız değildir. Eric From’un   ‘savunucu saldırganlık’
dediği ve ülkesi işgal altındaki bir kişinin saldırganca bir davranış sergilemesi patolojik değil, aksine sağlıklı olduğunun bir göstergesidir. Herhangi bir davranışın normal ya da anormal olduğunu belirleyebilmek için içinde gerçekleştiği koşullara yani bağlamına da dikkat etmek gerekiyor.

Peki, ne oluyor da öfke anında davranış kontrolden çıkıyor?

Beyni en kabaca iki bölümde incelersek biri alnımızın hemen ardındaki insan beynimiz; diğeri ensemizin hemen üstündeki hayvan beynimizdir. Hayvan beynimize, sürüngen beyin ve memeli beyin olarak ikiye ayrılır. Saldırganlık ile ilgili alanlar işte bu hayvan beynimizin içerisindedir. Hayvan beynin sürüngen kısmı diğer hayvanlarda da bulunan ve en temel yaşam unsurlarından sorumludur. Yemek, uyuma, nefes alma, cinsellik, kalbin atması, türün devamı gibi farkında olmadığımız ama yaşamı devam ettiren çok sayıda faaliyet buradan yürütülür. Memeli beyni ise duyguların merkezidir. Tüm memelilerde bulunan iletişim, duygular, bağ kurma gibi faaliyetlerden sorumludur.
İnsan beyni ise işte insanı insan yapan ve diğer canlılarda bulunmayan geleceği kurgulayabilme, soyut düşünme , karar alma, analiz, sentez gibi daha üst düzey bilişsel aktivitelerden sorumludur. Öfke anında hayvan beyin aktive olur. Dışsal bilgi hayvan beyindeki ‘amygdala’ dediğimiz bölgeye gelir. Yaşamsal bir tehdit olarak varsayar ve beyinde alarm çalar. Yaşamsal tehdit var algısı oluşur. Diğer yazılarımda dediğim gibi beyniniz sizin gerçekten mutlu ya da mutsuz olduğunuzla ilgilenmez. Onun tek bir görevi var ; sizi hayatta tutmak!  Bunun için ne gerekiyorsa yapar.
O anlarda kişiyi duygusal ve fiziksel olarak alarma sokan hormonlar salgılanır. Vücut savaş/kaç dediğimiz stres anında ortaya çıkan bir takım psikolojik ve fiziksel değişimler oluşur.
Öfke anında kalp çarpar çünkü hayatta kalmak için koşmamız gerekir ,koşmak için daha fazla kan gerekir ve kalp görevini yapıp hızlı çarpmaya başlar. Tansiyon yerinden oynar, yüzünüz kızarır, hormonlar karışır ve sebep her ne olursa olsun öfke anında vücut aynı tepkiyi verir. Tüm bunlar olurken mantık devre dışıdır.
Artık trafikte öfkelenip levyeyle öndeki adamın üstüne yürüyen kişide hangi beyin aktif, biliyorsunuz.
Beyinle ilgili yapılan araştırmalar, şiddete yönelimli insanların beyninin ön bölümü, yani insan beyninin az çalıştığı saptanmıştır.

Peki, bunun çözümü ne?

Yani, hayvan beynin kontrolü ele almasına ve kendimizden geçmemize, ne yaptığımızı bilmez bir durumda olmamızı engellemek için ne yapmalıyız?

İnsan beynini geliştirdikçe ve kullandıkça daha aktive oluyor. Bunu yapmanın en iyi yolu okumaktır ve yazmaktır yani eğitimdir. Burada sadece okul eğitiminden bahsetmiyorum. Dürtülerimizin, nefsimizin kontrolünü sağlayabilmek, kendi duygularımızı tanıyabilmek ve baş edebilmek başlı başına bir eğitimdir. Eğitim seviyesi ve bireysel farkındalık yükseldikçe insan beynini kullanma oranımız artıyor ve biz onu ne kadar kullanırsak o kadar öfkemizi kontrol edebilir hale geliyoruz. Her istediğine her an ulaşamamış yani o an ki dürtüleri ile baş edebilmiş çocuklarda ileride öfke oranı daha az gözüküyor.
İnsan beynimizi geliştirmenin bir başka tekniği mindfullness nefes egzersizleri, meditasyonlar, yoga yapmak, kitap okumak insan beyninden hayvan beynine yönelimimizi arttırıyor. Bunun olumu düşünme gibi zihinsel teknikler de yine sizin insan beyninizin güçlenmesini sağlıyor. Bu teknikleri uygularken ne olursa olsun aklımızda tutmamız gereken en önemli şey şu olmalı; herhangi bir tekniği uyguladıktan sonra derhal sonuca ulaşmanız oldukça düşük bir ihtimaldir. Düzenli şekilde en az birkaç ay uygularsanız beyninizde bir takım nörolojik farklılaşmalar başlayacak ve sizler duygu ve dürtülerinizi daha kolay kontrol edebilir bir hale geleceksiniz. Öte yandan bu teknikleri ne kadar sık ve düzenli uygularsanız bu bağlantılar okadar güçlü ve kalıcı hale gelmiş olacak.İpleri hayvan beynin elinden alın ve öfkenize hakim olun!

‘Söyleyecek sözü olmayan,yüksek sesle konuşur;ya da öfkeyle.’’ Konfüçyüs


 


Psikolog
Yazar
Psikolog Selen
Seans Ücretleri
  • Görüntülü1100.00 TL
  • Sesli1050.00 TL
Seans süreleri 45 dakikadır. Hemen Randevu Al

Psikolojik Desteğe Mi İhtiyacınız Var?

Hemen Şimdi Seansa Başla!
Müşteri Temsilcisi
E-Posta Adresi
Adres
Beşiktaş / İstanbul